6.8.11

Metropoldeki Yalnızlık: Edward Hopper

Onun resimlerinde insanlar ve şehirler öyle yalnızdır ki, baktığınızda içinizi büyük bir hüzün kaplar. Issız sokaklar, aynı odanın içinde birlikte ama çok yalnız insanlar, sonsuz gibi görünen bomboş yollar... 1882'de New York yakınlarında doğan ressam Edward Hopper, Amerika'nın ve dünyanın hızla büyüdüğü ve endüstrileşmeye başladığı yıllara tanık olmuş. Modernleşen zaman yalnız insanlarla dolu kocaman boşluklar yaratmış. Şehirleşme beraberinde bireyselliği getirmiş ve bu bireysellik bazen acınacak bir yalnızlık halini almış. İşte Edward Hopper bunları hissetmiş ve onları mükemmele yakın tekniklerle tablolarına yansıtmış. Resimlerinde özellikle ışık kullanımı ve insanların mimikleri harika resmedilmiş. Kendisi herhangi bir akıma bağlı olmadığını söylese bile, realist akımın en önemli ikonlarındandır. Room in New York'u ilk gördüğümde üniversitede Henrik Ibsen'in A Doll's House'unu okuyorduk ve onu hikayeden bir parça sanmıştım. Sonrasında ise Hopper'ın, aynı zamanlarda yaşadığı Ibsen'in hikayelerini çok sevdiğini öğrenmiştim. O Ibsen'in gerçekçi hikayelerinden etkilendi belki ama sonrasında kendisi sinema ve edebiyatta öyle etkiler bıraktı ki, özellikle Amerikan sinemasında onun eserlerinden etkilenen çok fazla yönetmen olmuş.
Eserlerinde gösteriş falan göremezsiniz. Tam tersine çarpıcı bir yalınlık ve rahatsız edici derecede bir gerçeklik vardır.

Room in New York

Nighthawks

Hotel Room

 
Summer Interior







Edward Hopper'ın en ünlü eseri olan Nighthawks(Gecekuşları)'ı Chicago Art Institute'ta görme şansım oldu. Neredeyse bütün eserlerinde olduğu gibi bunda da yalnızlık duygusu ve büyük bir izolasyon hakim görüntüye. Bardaki yüksek ışık müşterilerin korunaklı bir ortamda olduğunu işaret ediyor. Çevrelerinden öyle soyutlanmışlar ki, barın bir kapısı bile yok. Resimdeki çift birlikte ama ne birbirlerine dokunuyorlar, ne de bakıyorlar. Hepsi sanki o barda yalnızlıklarına hapsolmuş gibiler. İŞte bu yüzden resimlerindeki hikayeler aslında bizim, bu yılların gerçekçiliğini de anlatıyor. Koca koca şehirlerde, kalabalık içinde yapayalnız kalan insanları...

1 comment:

Nevzat Sabir said...

http://www.youtube.com/watch?v=hhyQ0HES8mM